Anadolu’nun nesilden nesle elleriyle aktardığı, 12 bin yıllık bir hazine Siyez buğdayı. İsmi pek çok kişiye yeni gibi gelse de, durum hiç öyle değil. Atalarımızın her gün sofralarından eksik etmedikleri yiyeceklerden biriyken, nasıl olduysa unutuldu. Ama sağlıklı yaşam ve temiz beslenme bilinci geri gelmeye başladığında, kendiliğinden tekrar keşfedildi. Sebebiyse açık. El değmemiş ve genetiği korunmuş bir buğday, Siyez buğdayı. Bu da onu, yaşadığımız zamanda çok değerli kılıyor. Peki, Siyez buğdayının hikayesi nedir ve nerede başladı? Dahası bugün neden onu tüketerek hayatımızın temel taşlarından biri haline getirmeliyiz?
Siyez’in Hikayesi
Anadolu’ya özgü bir buğday türü olan Siyez buğdayı, yaklaşık 12 bin yıllık (bilinen) bir tarihi içinde taşıyan bir buğday. İnsanoğlunun yerleşik tarıma ilk geçtiğinde kullandığı buğday olarak bilinen Siyez buğdayı, günümüzde en çok Kastamonu’da üretiliyor. Kastamonu yöresinde ‘’Gabulca’’ olarak da bilinen buğday, modern buğdayın atası olarak görülüyor. En önemli özelliğiyse genetiğinin ilk günkü gibi kalmış olmasıdır. Bugünkü buğdaylar 42 kromozomluyken, Siyez buğdayı ise 14 kromozomludur. Bu da onu genetik açıdan insan genetiğine en uygun buğday yapıyor. Peki, Siyez buğdayı, nasıl değişmeden bu kadar uzun bir süre kendini koruyabildi?
Cevap buğdayın kendisinde. Siyez buğdayının tek başakçıllı bir yapısı var, kavuzu yani başağını saran kabuğuysa oldukça sert. Bu sertlik, böceklerin, zararlı tarım kimyasallarının ve diğer zarar verici etkenlerin, buğdaya ulaşmasını engelliyor. Ayrıca diğer buğdaylara göre kuraklığa, dona ve iklim değişikliğine karşı daha dirençli olmasını sağlıyor. Tabi endüstriyel açıdan ise ticari olarak çok verimli değil zaten zamanla tercih edilmemesinin en büyük sebebi bu. Dışındaki kavuzu ayrıldığında %25 ila %40 arası fire vermiş oluyor yani elinizde 1 ton Siyez buğdayının dışındaki kavuzunu soyduğunuzda elinizde 600kg ila 750 kg arası kullanılabilir Siyez buğdayı kalıyor. Bu da onu günümüzde çiftçilerin üretimini sürdürülebilir halde yapabilmesi için diğer buğdayların yaklaşık 2 -3 katı daha fazla fiyatına satılmasını gerektiriyor.
Topraktan Gelen Şifa
Ata yadigarı Siyez buğdayı diğer buğdaylara kıyasla içi oldukça dolu bir buğday. Protein ve antioksidan değerleri yüksek. Örneğin makarnalık buğdayın protein miktarı %11-13 arasındayken, siyez buğdayında bu oran %14,83’e ulaşabiliyor. Potasyumdaysa rakamlar arasındaki fark çok daha belirgin. Ekmeklik buğdaydaki potasyum miktarı 95 miligramken, Siyez buğdayında 500 miligrama ulaşıyor. Tüm bunlar da, siyez buğdayından yapılan çorbaları, bulgurları ve unundan yapılan yiyecekleri besleyici ve iyileştirici yapıyor.
Siyez Buğdayı Glütensiz mi?
Glütensiz beslenmenin çoğaldığı bu günlerde, günlük hayatımızdaki her ürünün gluten oranını merak ediyoruz. Hatta glutensiz yiyeceklerin daha sağlıklı olduğu da çok tartışılan bir diğer konu. Peki, Siyez buğdayı? Siyez buğdayı da bu meraktan nasibini alıyor elbette. Ama ne yazık ki internette bu konudaki epey bilgi kirliliği var. Siyez buğdayı çok düşükte olsa glutenli bir üründür. Çünkü gluten buğdayda bulunan komplesks bir protein yapısıdır. Onu zararlı hale dönüştüren modern buğday, rafine beyaz un ve endüstriyel mayadır. (Bununla ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.) Bizim kullandığımız Siyez unumuzda gluten miktari %3.54 ‘ tür.
Çok düşük oranda bulunan bu gluten çözünebilirdir yani suya tuttuğunuzda elinizden akıp gider. (instagramda gluten videomuza bknz.) Ayrıca ekşi maya fermantasyon sırasında endüstriyel mayaya göre yavaş ve probiyotik olduğu için glüteni sindirilebilir hale getirir. Bu yüzdendir ki ekşi mayalı Siyez ekmeğini Canan Karatay'da doğru üretileni bulur iseniz tüketebilir yorumunu getirmektedir.
Temiz Gıdanın İlaç Olduğu Gerçeği
Şu anda yediklerimizin bizi hasta edebileceği bir dönemde yaşıyoruz. Hızlı hayatlarımıza yardımcı olacağını düşündüğümüz hızlı hazırlanan gıdalarla doldurduk mutfaklarımızı. Ama bu hız bize farklı bir yerden zarar veriyor. Dondurulmuş ve hazır gıdaların, o şekilde saklanmalarına olanak veren maddeler, vücudumuza doğal gelmeyen ve sindirimi zor maddelerdir. Oysa doğala yönelmek, üretim ve yetiştirme aşamalarında zorlayıcı olsa da, daha besleyici ve dayanıklı yiyecekler ortaya çıkmasına olanak sağlar. Siyez buğdayının bu konuda iyi bir örnek olduğu aşikar. Sıcak ve nemli ortamlara dayanıklı olmasının yanı sıra, buğdaydan çok daha uzun ömürlüdür ve radyasyona dayanıklıdır.
Muhafaza Etmek ve Büyütmek
Gün geçtikçe, temiz olanı korumanın önemini ve yaşamlarımız için ne kadar değerli olduğunu anlıyoruz. Giydiğimiz kumaştan tutun içtiğimiz suya kadar, tükettiklerimizin bizi hem iyileştirebileceğini hem de hasta edebileceğinin farkına varıyoruz artık. Tam da bu nedenle, KERSENDÜZ ® olarak, atalarımızdan ve bu topraklardan gelen buğdayı korumak ve günlük rutinlerimize geri getirmek için bu yola çıktık. Türkiye’nin zengin topraklarından çıkan bir hazine olan Siyez buğdayının da, bugüne kadar korunduğu şekilde, geleceğe iletilmesinin umudunu ve tutkusunu taşıyoruz.
Kaynak